ingilizce dersler   

DERS 63

ADJECTIVES & ADVERBS

 

Bazı şeylerin nasıl olup bittiğinden bahsederken sıfatları değil zarfları kullanırız:

He has always greatly enjoyed her novels.  (Onun romanlarından her zaman çok hoşlanırdı.) (hi hez olveys gıreytli enjoyd hör navıls)

The people who worked in that coffee shop always talk politely  to customers. (O kahve dükkanında çalışan insanlar daima müşterilere nazikçe konuşurlar.) (dı pipıl hu vörkd in det kafi şap olveys tolk pılaytli tu kastımırs.)

 

Sıfatlarda değişikliklik yaparken , participle adjectives’ler dahil zarfları kullanırız:

It was strangely quiet in the house. (Evin içinde  garip sessizlik vardı.) (it vaz sıtrencli kuayt in dı haus.)

We had a beautifully furnished house. (Bizim güzel şekilde döşenmiş  bir evimiz vardı.) (vi hed e bitiful förnişd haus.)

 

Bazı zarflar sıfatlardan türetilmiştiran adjective+ -ly :

Happy+ly= happily

Eğer sıfat –ly ile bitiyorsa (cowardly, daily, friendly, lively, lonely…..gibi) bunları zarf yapmak için –ly eklemeyiz.Bunun yerine “prepositional phrase’leri kullanırız.(fashion, manner veya way):

She smiled at me in a friendly way. (O, bana dostça şekilde gülümsedi.) (şi simalyd et mi in e friendli vey.)

He waved his hands around in a lively fashion. (O, elini etrafa canlı bir şekilde salladı.) (hi veyvd hiz hends eraund in e layvli feşın.)

Bir çok participle adjectives –ed ile biter. Zarf formuna sahip değildirler ve benzer bir prepositional phrase ile kullanılırlar:

He walked around the room in an agitated way. (Odanın etrafında gergin bir şekilde yürüdü.) (hi volked eraound dı rum in en acıteytıd vey.)

Bazı zarflar –ly ile biterler. (allegedly, belatedly, contentedly, dejectedly, deservedly, excitedly,hurriedly, markedly, pointedly, repeatedly, reputedly, supposedly, unexpectedly, wholeheartedly, wickedly……)

The weather had turned unexpectedly stormy. (Hava beklenmedik bir şekilde fırtınaya dönmüştü.) (dı vedır hed törnd anekspektıdli sıtormi.)

Bazı zarfların 2 şekli vardır, bir tanesi –ly ile biter diğeri bitmez. Bazen bu zarfların her iki şeklinide anlamlarını değiştirmeden kullanırız. Hatta –ly ile biten şekilleri daha biçimseldir.

Cheap(ly), clean(ly), clear(ly), fine(ly), slow(ly), thin(ly)…..

I’ll be there as quick(ly) as I can. (Orada olabildiğim kadar çabuk olacağım.) (ayl bi der ez kuik(li) ez ay ken.)

Try to sing loud(ly). (Yükses sesle şarkı söylemeye çalış.) (Tıray tu sing laud(li).)

Başka hallerde ise zarfların anlamı –ly ile bitmesi veya bitmemesi durumunda anlam farklılıkları içerir. Şöyleki;

He gave his time free. (=for no money)        ve    He gave his time freely.(=willingly=isteyerek, seve seve)

She arrived late for the concert.      Ve        I haven’t seen Stacy lately.

Aşağıda diğer bazı farklı anlam taşıyan zarf çiftlerinin örnekleri vardır. Lütfen dikkatle inceleyiniz:

  • Do I have to change train in Selçuk? “No, you can do direct. (=without stopping)

(Selçuk’ta tren değiştirmek zorunda mıyım? “Hayır, direk gidebilirsin.)

(Do ay hev tu çeync tıreyn in Selçuk? “No, yu ken go dayrekt.)

  • I’ll be with you directly. (=very soon)
  • She saw Amy directly (=straight ) ahead.
  • He worked really hard and passed his exams.

(Gerçekten çok çalıştı ve sınavlarını geçti.)

(hi vörkd rili hard end passd hiz ekzams.)

  • The phone link was so bad, I could hardly (=only just) hear what she was saying.
  • Tom kicked the ball high over the goal.

(Tom topu kalenin üzerinden yükseğe tekmeledi.)

(Tom kikd dı bol hay ovır dı gol.)

  • Everyone thinks highly of his teaching. (=they praise his for it)
  • We cut short our holiday when Sandra became ill. (=went home early)

(Sandra hastalanmaya başladığı zaman tatilimizi kısa kestik.) (vi kat şort aur holidey ven Sandra bikeym il.)

  • The speaker will be arriving shortly(=soon).

  (Konuşmacı birazdan varacak.)

   (dı sipikır vil bi erayving şortli.)

  • The door was wide (=completely) open so I just went straight in.

(Kapı tamamen açıktı bu yüzden direk içeri girdim.)

(dı dor vaz vayd opın so ay cast vent sıtreyt in.)

   

  • It won’t be difficult to get the CD. It’s widely available. (=in many places)

(CD’yi almak zor olmayacak. O, bir çok yerde mevcut.)

(it vont bi difikult tu get dı Sidi. İtz vaydli eveylibıl.)

 

“Good” bir sıfat, “well” ise bir zarftır:

I asked Joe to clean the car, and he did a good job./…….and he did the job well.

(Joe’ya arabayı temizlemesini istedim, ve O iyi iş çıkardı./……..ve O, işi iyi yaptı.)

(ay askd Co tu kılin dı kar, end hi did e gud cab./……end hi did dı cab vel.)

 

“well” bir sıfat olarakta “healthy”= sağlıklı anlamını taşır:

You aren’t looking too well.  Are you ok? (Çok iyi gözükmüyorsun. İyi misin?) (yu arınt luking tu vel. Ar yu okey?)

 

Aşağıdaki cümleleri verilen zarfları kullanarak altı çizili bölümleri  tekrar yazınız. Eğer gerekli ise diğer değişiklikleride yapınız. (sözcüklerin anlamını Bügün Ne Öğrendik? Kısmında bulabilirsiniz.)

wholeheartedly      deservedly     reputedly   undoubtedly     allegedly     unexpectedly    

belatedly     repeatedly       

1)      Richard was said to have committed the robbery on the afternoon of the 21 st August.

2)      At first, Richard’s wife gave complete support to his claim that he was innocent.

3)      A police spokesman said, “We are sure that Richard Spence knows something about this robbery.

4)      It is generally believed that Richard hid the money somewhere close to his home.

5)      His wife realised only much later that Richard had been lying to her.

6)      He denied being involved in the robbery over and over again.

7)      It came as a surprise when Richard confessed to the crime over a year later.

8)      After the trial, Richard’s wife said, “It was right that Richard was given a severe sentence.

ANSWERS:

1)      Richard allegedly comitted the robbery on the afternoon of the 21 st August.

2)      Richard’s wife wholeheartedly support to his claim that he was innocent.

3)      A police spokesman said, “Richard Spence undoubtedly knows something about this robbery.

4)      Richard reputedly hid the money somewhere close to his home.

5)      His wife realised (only) belatedly  that Richard had been lying to her.

6)      He repeatedly denied being involved in the crime.

7)      Richard unexpectedly confessed to the crime over a year later.

8)      After the trial, Richard’s wife said, “Richard was deservedly given a severe sentence.

 

Aşağıdaki yanlışları bulup düzeltiniz. Eğer hiç yanlış yok ise “C” yazınız.

1)      He speaks German fluent.

2)      I think you behaved very cowardly.

3)      Everyone says that she’s now enourmous rich.

4)      We’ll never catch them up if you walk as slow as that.

5)      He turned to her astonishedly. “I don’t believe you.” he said.

6)      Wearing a blue shirt and a new suit, he thought he looked really well.

7)      She plays the guitar remarkable good for her age.

8)      Chop the herbs finely and sprinkle them on top of the pasta.

9)      She stepped back and looked satisfiedly at the newly-painted door.

ANSWERS:

1) fluently

2) in a very cowardly way (“manner” ve “fashion” da olabilir)

3) enormously

4) “C” (“slowly” de olabilir)

5) in an astonished manner  (“way” veya “ fashion” da konulabilir ) veya  in astonishment konulabilir.

6) good (“well” olmaz)

7) remarkably well 

8) “C” (“fine” da konulabilir.)

9) in satisfied way (“manner” veya “fashion” da konulabilir) veya in satisfaction

 

Bugün Ne Öğrendik?

Greatly:  Çok  (gıreytli)

Politely: Nezaketle, nazikane (pılaytli)

Strangely: Garip şekilde (sitreyncli)

Beautifully: Güzel bir şekilde (bitifuli)

Happily: Mutlulukla, neşeyle (hepili)

Cowardly: Korkak (kavırdli)

Daily: Günlük, her gün (deyli)

Friendly:  Dostça, arkadaşça, içten, sıcak (firendli)

Lively: Canlı, hareketli, neşeli (layvli)

Lonely: Yalnız, kimsesiz, ıssız (lonli)

Fashion: Biçim, tarz, şekil, tavır, davranış (feyşın)

Manner:  Tarz,biçim, yol, davranış (menır)

Agitated :  Gergin, sıkıntı, ızdırap, heyecan (acıteytıd)

Allegedly: Sözde (ilecıdli)

Belatedly: Gecikerek, vaktinden sonra (bileytıdli)

Contentedly: Halinden memnun, rahat (kıntentıdli)

Dejectedly: Kederli, mahzun (dıcektıdli)

Deservedly: Hakkıyla, haklı olarak (dızörvidli)

Excitedly: Heyecanla (iksaytıdli)

Hurriedly: Acele ile, çabucak (höriyidli)

Markedly: Ehemmiyetli derecede (markıdli)

Pointedly: Manalı olarak, belli bir şahsı veya şeyi hedef alarak (poyntıdli)

Repeatly: Tekrar tekrar, mükerreren (ripitli)

Reputely: Rivayete göre (ripyutidli)

Supposedly: Farz olunduğu gibi, güya (sıpozidli)

Unexpectedly: Beklenmedik şekilde, umulmadık şekilde (anekspektıdli)

Wholeheartedly:  Yürekten bir şekilde, içtenlikle, samimiyetle (holhartıdli)

Wickedly: Günahkarca (vikıdli)

Cheaply: Değersiz biçimde, ucuzca, ucuz, zahmetsizce (çipli)

Cleanly: Temizliğe dikkat eden (kılinli)

Finely: İnceden inceye, güzel bir şekilde (faynli)

Thinly: Seyrekçe, zayıf olarak (tinli)

Freely: Çekinmeden , rahatça, açıkça, serbestçe,saklamadan, (fırili)

Willingly: İsteyerek, seve seve (vilingli)

Undoubtedly: Kesin olarak, kuşkusuz (andabtıdli)

Innocent: Masum, suçsuz (innosınt)

Claim: (fiil) hak talep etmek, sahip çıkmak;  (isim) istek, talep  (kıleym)

 Robbery: Soygun (rabıri)

 Robber: Soyguncu  (rabır)

Crime: Suç, saçma davranış, aptallık (kıraym)

Astonishedly: Hayret ederek, şaşırarak (ıstanişdli)

Astonishment: Şaşkınlık, büyük şaşkınlık (ıstanişmınt)

Remarkable:  Dikkate değer, sözü edilmeye değer, olağanüstü (rimarkıbıl)

Remarkably: Dikkate layık derecde, çok (rimarkıbli)

 Chop:  Kesmek, doğramak (çop)

 Herb:  Ot, bitki (hörb)

Sprinkle:  Serpmek, saçmak (siprinkıl)

Satisfaction: Memnunluk, hoşnutluk, tatmin, doyum (satisfekşın)

 

Customer: Müşteri  (kastımır)

 Goal: Kale (buradaki anlamı), diğer anlamları amaç, erek, hedef, gaye, gol (gol)

 


Ingilizce.com Ders Seti Index


Beginner
  1. Ingilizce cümle Yapısı
  2. A ve An
  3. Demonstrative Pronouns
  4. Greetings - Selamlasmak
  5. Names - Isimler
  6. Where are you from?  Nerelisiniz?
  7. Alphabet - Alfabe
  8. There is / There are - Vardır
  9. Some / Any - Bazı
  10. Countable Nouns
  11. Possessives
  12. Colors
  13. Numbers
  14. Imperatives
  15. Imperatives (2)
  16. How many?
  17. Time
  18. Days of the week
  19. Simple Present Tense
  20. Simple Present Tense(2)
  21. To be
  22. Simple Past Tense
  23. Be going to
  24. Simple Future Tense
  25. Can & Can't                              TEST
Elementary
  1. At It On
  2. Have Got
  3. Directions
  4. Subject Pronouns
  5. Must
  6. Adjectives
  7. Gerunds
  8. Frequency Adverbs
  9. Would Like
  10. Conditionals
  11. Be & To-be
  12. Simple Past Tense
  13. Present Continuous Tense
  14. Present Perfect Tense
  15. Simple Future Tense                TEST

 

Intermediate
  1. Tenses
  2. Since / For
  3. Present Perfect Continuous
  4. Present Perfect Tense
  5. Past Perfect Continuous
  6. Going to
  7. Future Continuous
  8. Future Perfect Tense
  9. Future Perfect Continuous Tense
  10. Too / Enough
  11. Would / Could                              TEST
Advanced
  1. Wish / If
  2. As
  3. As If
  4. Linking Verbs
  5. Have /  Have Got
  6. Do Make
  7. Passive
  8. Passives (2)
  9. Questions
  10. Adjectives
  11. Gradable Adjectives
  12. Adverbs
  13. Prepositions After Adjectives
  14. Comparison with Adjectives
  15. Comparison with Adjectives(2)
  16. Prepositions after Verbs
  17. It and What
  18. Phrasal Verbs
  19. Phrasal Verbs(2)                             TEST

 

ingilizce.com 2012  Her Hakkı Saklıdır.